Seyir Defteri

Stargate- Bir Bilim Kurgu Efsanesi

Stargate biz bilim kurgu tutkunları için efsaneden daha ötedir belkide. Dünya tarihinde ki en uzun soluklu bilim kurgu dizisi (SG-1 1997-2007 10 sezon) olmasının yanında dünyada yaşamın başlangıcına ve dinlerin ortaya çıkışına dairde bir nevi dijital kutsal kitap vazifesi görüyor.

Stargate serisi 1994 yılından 2011 yılına kadar 3 film 3 dizi 1 çizgi dizi olmak üzere devam etmiştir. Öncelikle eğer bilim kurgu tutkunu iseniz tüm bu serileri izlemenizi tavsiye edeceğim. Bende bugün bu yazıda tek tek dizi ve filmlerin incelemesi yerine tüm serileri izlemiş biri olarak ana hikayeyi size aktarmaya çalışacağım.

Haydi başlayalım !

Ori Rahipleri
Ori Rahipleri
Kadim Irk-Ome Desela
Kadim Irk-Ome Desela

Milyonlarca yıl önceki bir zamanda Ori‘ler ve Kadim Irk ( Alteranlar)  Ori Galaksisinde bir arada yaşamaktalar. Bilim ve sanatı savunan Kadimler’in aksine Ori’ler yobazlık olarak nitelendirebileceğimiz sapkın bir inanç sistemine körü körüne bağlıdırlar. Sonunda bu durum ister istemez anlaşmazlıklara yol açmaya başlıyor. Çoğunluk olan Ori’ler Kadimler’i baskı altında tutmaya başlıyorlar.

Ellerinde Kadim bir bilim adamının icat ettiği ” The Ark of Truth” isimli her kim olursa olsun inandığı düşünceden vazgeçirecek ve kendi istedikleri yöne yöneltecek bir nevi beyin yıkama aygıtı olan Kadimler bu aygıtı kullanıp Orilere üstün gelmek yerine savaşmamayı kendi felsefelerine daha uygun bularak gezegeni uçan şehir (erken dönem Atlantis 🙂 ) gemileri ile tek ediyorlar. İcat ettikleri bu gelişmiş aleti ise gezegende bırakıyorlar.

Dakara
Dakara
Dakara Device
Dakara Device

 

 

 

 

 

 

 

Uçan şehir gemileri ile gezegenden ayrılan Kadimler ( Henüz Yıldızgeçidi teknolojisini icat etmediler)  Samanyolu sisteminde ki Dakara adlı gezegene yerleşiyorlar ( bazı kaynaklar da yerleştikleri gezegenin adı Lantea diye geçiyor sonrasında da Kadimlere Lantealılar anlamında Lanteans dendiği söyleniyor ). Tüm bu hengameden sonra Kadimler Dakara gezegenine de  Dakara Device isimli cihazı yaparak tüm Samanyolu Galaksisinde ki yaşamın başlamasına vesile oldular. Bu aletin tetiklemesi ile  tüm ilk hücreliler ve insan ırkı gelişmeye başlıyor. Tabi bu arada galaksinin başka karanlık yerlerinde de yeni yaşam formları hayat bulmaya ,gelişmeye ve evrimleşmeye başlıyor. Goa’uld ve diğer insan olmayan gelişmiş formlarda bu dönemde evrimleşmeye başlıyor.

Yıldızgeçidi teknolojisini de bu arada bulduklarını tahmin ettiğimiz Kadim Irk Samanyolu galaksisinde yaşamı başlatırken kendileri de gelişmeye devam ediyor. Samanyolu galaksisinde ki bir çok gezegene koloniler kurmaya başlayan Kadimler bizim yaşadığımız dünyamızı da kendilerine ev olarak seçiyorlar. Dünyada Antarktikaya  yerleştiklerini bildiğimiz Kadimler burada Atlantisi inşa ediyorlar ( muhtemelen). Bunun yanında insansız uzay gemileri de inşa eden Kadimler bu gemileri galaksi dışına çıkacak ve yaşam olasılığı olan gezegenlere otomatik olarak Stargate(yıldızgeçidi) bırakacak şekilde programlayarak yolluyorlar. Ardından yaptıkları Destiny (Kader) gemisi ile de yıldızgeçidi bıraktıkları gezegenlerde ki verileri toplamay hedefliyorlar. Ancak sebebini bilmediğimiz bir nedenden dolayı Destiny derin uzayda kaderine terk ediliyor .

Binlerce yıl süren “Yaşamın Tohumlanması” neticesinde yeni ırklar ve yeni ittifaklar ortaya çıkmaya başlıyor. Bir anlamda galaksi konseyi kuran dörtlü bir ittifak oluşuyor. Bu ittifak Kadimler, Asgard , Nox ve Furlings ırklarından oluşuyor. Uzun bir süre işleyen bu ittifak Kadimlerin ayrılması Asgard’ın ise başka bir galakside varlığını sürdürmesi ile çatırdamaya başlıyor Nox’ların kendini dış dünyadan soyutlaması ile de ittifak dağılıp gidiyor.

Bilim ve sanata önem veren Kadim Irk zaman içerisinde bir çok teknolojik yeniliğe imza atıyor.Işınlanma halkaları, kişisel kalkanlar ve Goa’uld iyileşme aygıtlarına da ilham veren iyileşme küpü bunlardan bazıları. Asıl amaçları olan “yükselme” için ömürlerini geçiren Kadimlerden bazıları yükselirken bazıları da bu yolda çeşitli yetenekler geliştirerek devam ediyorlar ( kendini iyileştirme gibi)

Huzurlu sayılabilecek binlerce yıllık bir dönemden sonra dizi bölümlerinden anladığım kadarı ile Ori ırkının parmağı olduğunu düşündüğüm bir hastalık/veba tüm galaksiyi özellikle de dünyayı etkisine alır. Vebayı durdurmak için herşeyi deneyen Kadimler bunda başarılı olamazlar. Kadim ırkı neredeyse yok olmanın eşiğine gelir bu veba yüzünden. Bu yıkımdan kurtulmak için bir ara zamanda geriye gidebilecekleri bir zaman makinası yapıyorlar. Ancak makina sürekli döngüsel hatalar verdiğinden vazgeçiyorlar. Artık ırklarını kurtarmak için son çareleri olan Atlantis gemisi ile dünyadan ayrılıp Pegasus galaksisine geçtiler. Dünyadan ayrılmadan Antarktikaya bir yıldızgeçidi bırakmayı da ihmal etmiyorlar tabi.

Pegasus galaksisinde neredeyse tamamen okyanuslardan oluşan bir gezegen Atlantisi indiren Kadimler burada da binlerce yıl sürecek olan “Yaşamın Tohumlanması” işlemine başlıyorlar ve Pegasus galaksisinin bir çok gezegenine yıldızgeçitleri yerleştirerek yaşamın ve insan ırkının gelişmesine uğraşıyorlar.

Wraith
Wraith

Her iyi buluşun yan etkileri olur. Samanyolu galaksisinde yaşamın gelişmesi için uğraştıklarında insan ırkının yanında nasıl ki asalak Goa’uld ırkı türediyse, Pegasus sisteminde de benzer bir dertle uğraşmak zorunda kalıyor Kadimler. Pegasus galaksisinde Eratus isimli yaşam emiş gücüne sahip olan bir tür böcek Kadim ırkın teknolojisi sayesinde ( ben öyle düşünüyorum)  insan ırkının DNA’sı ile birleşerek sonsuz hayata ve yaşam emme gücünü sahip olan bir tür vampir ırkı Wraith ırkını ortaya çıkarıyor.

Wraithler çok kısa sayılabilecek bir zaman diliminde evrimleşip gelişerek güçleniyorlar. Kolonileşen ve bilinçlenen bu vampir ırk teknolojik olarakta gelişmeye başlayınca Kadimler için büyük bir tehlike olmaya başlıyor. Wraithler ile yaptıkları savaşta yenilen ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Kadimler Atlantis şehir gemilerini okyanusun dibine batırarak günümüzden yaklaşık 10-15 bin yıl önce Dünyaya geri dönerler

Dünyaya döndüklerinde hiçbir şeyin bıraktıkları gibi kalmadığını görürler. Kendilerinin Samanyolu galaksisinden ayrılmasından sonra galaksideki yaşam devam etmiş yeni ırklar yeni inançlar türemiştir. Kadimlerin gitmesi ve ittifakın çökmesi ile neredeyse tek güç haline gelen parazit yaşam formu Goa’uld lar galaksiye hakim olmuşlardır.

Kadimlerin tekrar dünyaya döndüklerinde Mısırda Tanrı Ra hüküm sürmektedir.

Buraya kadar size Stargate evreninde ki olayların başlangıcı ve gelişimine dair tüm dizi ve filmleri harmanlayarak kısa bir özet geçmeye çalıştım. Yazarken bir kez daha olayların içindeymişim gibi hissettim ve itiraf ediyorum SG-1 dan başlayarak seriyi tekrar izlemeye başladım. Size de tavsiyem eğer bilim kurgu aşığıyım tutkunuyum diyorsanız mutlaka bu efsaneyi izlemeniz gerektiğidir.

Şimdi kısaca kronolojik olarak Stargate dizi ve filmlerinde ki olay akışlarından bahsedeyim;(Sıralamayı izlemeniz gereken sıraya göre yaptım )

Stargate (1994);

yıldızgemisi-sg-seyirdefteri1928 yılında, Mısır’ın Giza Platosu’nda üstünde semboller olan ve dünya elementlerinden yapılmadığı anlaşılan halka şeklinde bir aygıt bulunur. Yer altındaki çok gizli bir askeri üsde, nasıl çalıştığıyla ilgili olarak yıllarca çalışmalar yapılsa da, halkada ve üstündeki örtü taşında bulunan hiyeroglifler sırlarını açığa vurmamışlardır. Ancak yardım için çağrılan genç arkeolog ve dil bilimci Dr. Daniel Jackson, uzun zamandır yapılan araştırmaların tamamen yanlış olduğunu söyler ve incelemeye sıfırdan başlar. Örtü taşının anlattıklarının yıldızlarla ilgili bir yapıyı işaret ettiğini anlaması ve ordunun halka konusundaki şüphelerini doğrulaması uzun sürmeyecektir.

Taş halka aslında Jackson’ın adını “Yıldız Geçidi” olarak tercüme ettiği bir ulaşım aracıdır. Karşılıklı iki geçit arasında bir solucan deliği açarak aradaki milyonlarca ışık yılı mesafenin birkaç saniyede alınması amacıyla tasarlanmıştır. Yapılması gereken tek şey gidilecek geçidin 3 boyutlu uzaydaki konumunu belirleyen altı sembolü (etrafını saran küpün yüzeylerini) ve yolcunun bulunduğu geçidi belirten referans sembolünü belirlemektir.

Jackson’ın örtü taşında bulduğu yedi sembol halka üzerine uyarlanınca bir köprü kurulur ve bir grup asker, beraberine Daniel Jackson’ı da alarak geçitten geçer. Karşı tarafta karşılaştıkları, Antik Mısır medeniyetine benzer yaşam süren bir insan topluluğu ve bu insanlara zulümle hükmeden Güneş Tanrısı Ra’dır. Geçidin, Ra’nın ve geri dönüşün sırrını çözmek bu ekibin birincil görevi haline gelecektir.

Stargate SG-1 (1997-2007); 

yıldızgemisi-sg1-seyir defteriBaşlangıç filminde tanrı Ra yok edilmiştir. Abydos halkı özgürdür. Dr. Daniel Jackson Abydoslu Share ile evlenir ve geriye dönmez. Bir yıl sonra dünyadaki Yıldız Geçidi açılır. İçinden Goa’uld’lar gelir. Nöbetçi personelle çatışmaya girerler ve bir bayan personeli kaçırırlar. Bu olağanüstü durum üzerine Albay Jack O’Neill tekrar göreve çağırılır. Bu saldırının Abydos’dan geldiği düşünülür. Daniel’a mesaj gönderilir. Jack O’Neill ve Yüzbaşı Samanta Carter’ın içinde olduğu bir ekip Abydos’a gider. Daniel onlara keşfettiklerini gösterir. Bu sırada aynı Goa’uld’lar Abydos’a gelir ve Share’yi kaçırır.

Daniel Yıldız Geçidi’nin sadece Dünya-Abydos arasında değil, tüm evrene yayılmış bir sistem olduğunu keşfeder. Bulduğu bir tapınakta birçok gezegenin koordinatları(semboller) vardır. Bu semboller kamerayla kayıt altına alınır. Geçide geldiklerinde Share’nin kaçırıldığı görürler. Hem içindeki araştırma duygusu hem Share’yi bulmak için ekibimizle Dünyaya döner.

Abydos’da bulunan sembollerle keşif gezegenleri belirlenir. Daha sonra keşfedilen gezegenlerden bulunan sembollerle bu gezegenler artar. Kurulan birçok SG takımlarından en önemlisi SG-1, Albay Jack O’Neill, Yüzbaşı Samanta Carter, Dr. Daniel Jackson ve Jaffa halkının özgürlüğüne inan Teal’c’den oluşur. Birçok gezegeni keşfederler. Birçok ırkla tanışır ve birçok teknolojiye ulaşırlar. İnsanların Goa’uld’lar tarafından geçit aracılığıyla diğer gezegenlere köle amacıyla götürüldüklerini, Stargate’in Eskiler denilen ırk tarafından yapıldığını, Dünya’da mitolojide tapılan Ra, Apophis, Thor, Anubis gibi tanrıların uzaylı olduklarını keşfederler.

SG-1’in nihai amacı yeni teknolojiler keşfetmekte olsa, yeni ırklarla tanışmışlar ve Goa’uld sahte tanrıları yok etmekle uğraşmışlardır.

Stargate Ark of Truth (2008);

yıldızgemisi-arkoftruth-seyirdefteriSG-1 ekibinin önemli düşmanlarından Oriler ile savaş dizinin ömrüne yetmemiş ve bu film yapılmıştır. SG-1 karakterleri tam kadro filmde oynamaktadır. Ancak diziden ayrılan Jack O’Neill (Richard Dean Anderson) bu filmde yer almamıştır. Amaç Gerçeğin Sandığı’nı bulmaktır. Bu sandığın içindeki güçle Oriler yenilebilecektir.

 

 

Stargate:Continuum(2008);

yıldızgemisi-stargatecontinuum-seyirfdefteriSG-1 ekibi Goa’uld sistem lordlarının sonuncusu olan Ba’al’ın idam törenine katılırlar. Ba’al, zamanda yolculuk ederek Dünya’da 1939 yılına seyahat eder, ve Birleşik Devletler’e Yıldız Geçidi’ni taşıyan gemiyi yok eder, bu da bütün Yıldız Geçidi ekibinin hayatını değiştirir ve Yıldız Geçidi programı tarihten silinir. Bunun üzerine Teal’c ve Vala beklenmedik bir şekilde yok olurlar, ardından insanlar ve nesnelerde yok olmaya başlar. Jack, Ba’al tarafından Samantha Carter’dan önce öldürülür, Daniel Jackson ve Cameron Mitchell Yıldız Geçidi’ne ulaşmanın yolunu ararlar. SG-1 ekibini Dünya’da donmak üzereyken Jack O’Neill liderliğindeki bir takım tarafından kurtarılır. Yaşanan bu ilginç olayları Tümgeneral Henry Landry’ye anlatmaktadırlar fakat, o zamanda yolculuk edilebileceğine inanmamaktadır. Aradan bir yıl geçer, ve Dünya’ya saldırmak üzere gelen bir Gou’uld gemisi yörüngeye yaklaşır. Dünya ele geçirilip köle bir toplum haline getirilmeden önce SG-1 ekibi,Yıldız Geçidi’ni bulup sorunları halletmek zorundadırlar.

 

Stargate Atlantis(2004-2009);

yıldızgemisi-stargateatlantis-seyirdefteriAtlantis macerası Stargate SG-1’in 6. sezonunun sonlarında başladı. Düzen efendisi (Goa’uld) Anubis, Abydos’a saldıracaktır. Ekibimiz Abydos’a gider. Bu arada SG-1’in 4. üyesi Jonas Quin’dir. Daniel Jackson ölmeden önce farklı bir varoluş seviyesine yükselmiştir. Abydos’ta piramidin altında gizli bir bölme bulan ekibimizin yardıma yükselmiş olan Daniel koşar. Daniel onlara yardım ederken, Eskiler’in dilinde kayıp bir şehirden bahseden bir tablet bulur. 7. sezonda Daniel geri döner. Sezon boyunca Kayıp şehir birçok kez gündeme gelir. Ancak 7. sezon sonunda Lost City adlı 2 parçalık bölümde Atlantis’in yolu açılır. Araştırmalar sonucu bin gezende Eskilerin tüm bilgisi barındıran ve kullanana bu bilgiyi aktaran cihazı bulurlar. Daha önceden tecrübeli ola O’Neill onu tekrar kullanır. O’Neill bilgiyi aldıktan sonra evrendeki bir gezegene gitmeyi ister. Bu sırada Anubis filosuyla Dünyayı kuşatmaktadır.

Ekibimiz ise Goa’uld’u yenebilecek tek teknolojinin Eskilerde olduğunu düşünmektedir. Bu amaçla kayıp şehrin O’Neill’ın gitmek istediği gezende olduğunu düşünmektedirler. Oraya giderler. Ancak gezende hiçbir yapı görünmez, yaşam şartlarıysa sıfırdır. O’Neill gezende bir dağın içindeki tapınakta bir enerji kaynağı olan SNM (Sıfır Noktası Modülü) adlı cihazı alır. Ve tekrar dünyaya dönerler. Anubis saldırıya başlamıştır. Ekibimiz Antartika’ya gider. Orada Eskilere ait bir tapınak daha bulunur. SNM ile bu tapınaktaki silah ateşlenir ve Anubis yenilir. Ve bu tapınakta yapılan arştırmalarla Atlantis’in dünyada değil Pegasus galaksisinde olduğu tespit edilir.

Bu galaksideki bir gezegende Eskilerin şehrini bulan Atlantis ekibi buraya üs kurar. Yeni üssün lideri ise bir ara Stargate Komutanlığı yapmış olan Dr. Weir’dır. Yeni ekip yepyeni meceralara başlar.

Farklı ülkelerden kurulu ekiple Atlantis’in keşfi başlar. Atlantis’in oyuncuları SG-1 dizisinde özellikle ilgili bölümlerde rol almış oyuncularla, Stargate ailesine yeni katılmış oyunculardan oluşmakta. Zaman geldikçe SG-1 karakterleri de bu diziye konuk olmuştur.

SG-1 dizisinin bitmesinin ardından Amanda Tapping, Samanta Carter karakteriyle Atlantis dizisinin 4. sezonundan itibaren rol almıştır.

Stargate Universe(2009-2011);

yıldızgemisi-stargateuniverse-seyirdefteriYıldız Geçidi Evren, milyonlarca yıl önce insansız yolculuğa başlamış olduğu varsayılan Kadim gemisiDestiny’de geçmektedir. Kadimler, evrenin uzak yerlerindeki yaşamı araştırmak için gönderdikleri bu gemiye belli zaman sonra keşfetmek için gelmeyi planlıyorlardı. Fakat yükselmek ile meşgul olduklarından bu planlarını unuttular. Daha önceden de birkaç gemiyi başlangıç amacıyla Stargate evrenine göndermişlerdi. Gemiye ulaşmak için daha önce hiçbir Stargate serisinde  geçmemiş olan dokuz sembollü adresi tuşlamak gerekmektedir.

Dizi, günümüz odaklı ilerlerken kim tarafından yapıldığı belli olmayan bir saldırı sonrasında bir grup bilim adamı ve askerin Yıldız Geçidi’n den geçerek Destiny adlı gemiye ulaşmaları ile başlar. Destiny gemisine ulaşmalarından sonra ilk fark ettikleri geminin yeterli gücü olmadığından Dünya’ya dönemeyecekleri ve birincil sistemlerinin çoğunun bozuk ve yetersiz olduğudur. Ancak, Destiny periyodik aralıklarla onların ihtiyaçlarını temin edebilecekleri Yıldız Geçidi olan gezegenlerde durmaktadır. Yazarlar ise her sezon Destiny’nin ulaşabileceği farklı galaksilerdeki olayları işleyeceklerdir.

Yıldız Geçidi Evren dizisinin hem kıdemli hem de yeni hayranlarına hitap etmesi amaçlandı. Sıkı bir şekilde kurgulanan Stargate mitolojisin de çok fazla olmasa da yerleşik düzenlemeler yapılması planlanmaktadır. Diğer serilerdeki gibi macera ve keşif gibi tanıdık temalar üzerinden gidilse de gemideki insanların psikolojik durumlarına da yoğunlaşılacaktır. 

Dizi ve filmler ile ilgili söyleyeceklerim bunlar. Ancak yazıya son vermeden önce sizlere Stargate Evreninde ki Kadim teknolojilerinden de biraz bahsetmek istiyorum.

Stargate Evreni Teknolojisi

1.KİNO

Kino ve uzaktan kumandası
Kino ve uzaktan kumandası

Küre şeklinde ve yaklaşık beysbol topu büyüklüğündeki Kino Kadim yapımı bir çeşit kameradır. Ses ve görüntü kaydı yapabilen bu cihaz uzaktan kumanda ile kontrol edilmektedir. Kumandasındaki mikrofon sayesinde sesi kameranın üzerindeki hoparlörden aktarabilmektedir. Eli Wallace(David Blue) tarafından bulunan cihaz ayrıca fransızcada sinema anlamına gelmektedir.

Stargate görevlerinde keşfedilmemiş gezegenlere bir nevi sonda görevi ile öncelikli olarak Kino’lar gönderilir. Destiny (Stargate Universe) de en az iki Kino olduğu ve bunlardan hem dış görevlerde hemde geminin içinde karanlık kalmış gidilmeyen yerlerin incelenmesinde yararlandığı görülmekte. 

Bir Kino, Destiny’nin bilgisayarlarına bağlandıktan sonra Yıldız Geçidi aracılığıyla otomatik olarak dağıtıldığında gönderildiği gezegenin atmosfer bilgileri gibi birçok ayrıntıyı gösterebilir.

2.Zero Point Modül (ZPM)

ZPM-Zero Point Modül
ZPM-Zero Point Modül

Türkçeye Sıfır Noktası Modülü olarak çevirebileceğimiz ZPM Kadim ırk tarafından icat edilmiştir. Dünyada ve Pegasus galaksisindeki gezegenlerde bulunmaktadır. Günümüzde kullanılan enerji sistemleri ile kıyaslandığından neredeyse sınırsız bir enerji kaynağıdır. ZPM Stargate evreninde hayatta kalmak ve yok olmak arasındaki o ince çizgiyi belirleyebilecek bir güce sahip dünyaya dönüşün anahtarı konumunda bir modülüdür.

ZPM  zero-point energy diye tabir edilen olguda olabilecek en düşük düzeyde bile olsa bir sistemde yine de sıfırın üstü bir değerde enerji bulunması prensibinden hareketle çalışan Stargate (aynı zamanda Star Trek) teknolojisidir.

Teorik olarak bu sıfır noktası enerjisini çekmeyi başarabilirseniz bu enerji sıfır noktası enerjisi olduğundan yani bundan düşük bir enerji düzeyi mümkün olmadığından enerji çekme hızınızla sınırlı sonsuz bir enerji kaynağına kavuşursunuz.
ZPM teknolojisini şu şekilde anlatırsak sanırım yarattığı enerjinin büyüklüğünü daha iyi anlarız. SGC(Stargate Center) nin neredeyse bütün enerji ihtiyaçlarını neredeyse el kadar bir Naqadah Jeneratörü sağlar. Atlantis’te ise sekiz tane büyük Naqadah Jeneratörü şehrin ancak temel fonksiyonlarını çok küçük bir düzeyde çalıştırmaya yeter. Oysa ki sadece bir ZPM şehrim tüm sistemlerini ve kalkanlarını aktif hale getirmeye yeterlidir. Şehrin havalanıp hiperuzaya girmesi ve galaksiler arasında seyahat etmesi için ise üç tane ZPM yeterlidir.
ZPM teknolojisini Ancient(Kadim) ırk bulmuş kullanmaya başlamıştır. Asgardların bile elinde bu boyda bir teknoloji olmadığı düşünüldüğünde ne kadar önemli bir enerji kaynağı olduğu daha iyi anlaşılmaktadır

 

3.Stargate (Yıldız Geçidi)

Stargate
Stargate

Stargate üzerinde 38 sembol bulunan ve her sembolün uzayda bir noktayı temsil ettiği uzayda iki nokta arasında hızlı bir şekilde seyahat edilmesini sağlayan kadim teknolojisi kurgusal bir süper iletkendir.

Kadim ırk tarafından Samanyolu galaksisine ve Pegasus galaksisindeki yaşanabilir her gezegene  yerleştirilmişlerdir. Ayrıca Kadim gemisi Destiny tarafından bilinmeyen uzaklıklardaki yaşanabilir gezegenlere de hala yerleştirilmeye devam etmektedir( tabi ki Starge-ate evreninde 🙂 )

Stargate çalışma prensibinden bahsedecek olursak şöyle açıklayabiliriz;

Stargate Semboller
Stargate Semboller

Uzayda iki nokta arasında 7 sembol ( aynı galakside isek) ile sabit bir Wormhole yaratarak tek taraflı seyahat etmemizi sağlayan bir süper iletkendir. Aynı galakside 6 sembol varış noktamızın koordinatlarını oluşturuken 7.sembol Stargate’in bulunduğu gezegeni simgeler. Galaksiler arası seyahatte ise 8 sembol kullanılır. Bu sembollerin 6 tanesi varış noktasını 7.sembol başlangıç noktasını simgelerken 8.sembol ise uzaklığı belirler. Yandaki resimde sembolleri ve karşılıklarını görebilirsiniz.

Bağlantı kurulduğunda daire şeklindeki Yıldız Geçidi’nin içi mavi bir suya benzeyen maddeyle kaplanır. Bunun içine giren kişi atomlarına ayrılır. Diğer geçitte ise yeniden birleşerek tek vücut olur. Bir solucan deliği yeterli güç gelirse 38 dakika açık olur. Geçitte sembolü giren taraftan geçiş olur. Diğer taraftan aksi yönde madde iletimi olmaz. Ama iki tarafta da Yıldız Geçidi açık durumdayken telsiz frekansları geçitten geçebilir, bu sayede aksi yönde madde iletimi olmazken, telsizlerle iletişim kurulabilir. Dünya’daki Yıldız Geçitleri Mısır ve Antarktika’da bulunmaktadır.

 

4.Dial Home Device (DHD)

Dial Home Device (DHD)
Dial Home Device (DHD)

Daniel Jackson tarafından Abydos’ta keşfedilen cihaz Stargate evreninde bir geçidi başka bir gezegendeki geçide tıpkı bir telefonla arayarak bağlanmasını sağlayan geçitlerin yakınında bulunan bir paneldir. Stargate üzerinde bulunan tüm semboller DHD cihazının üzerinde de bulunur. Gidilmek istenen gezegenin sembolleri tuşlandıktan sonra cihazın ortasında ki kırmızı butona basılarak geçit aktif hale getirilir

DHD cihazlarının farklı tipleri vardır:

  • Samanyolu Yıldız Geçidi sisteminde, takımyıldızları temsil eden 38 sembollü DHD cihazı,
  • Pegasus gökadasının sisteminde, Kadimler tarafından belirlenen 36 sembollü DHD cihazı,
  • Atlantis şehrinin özel DHD cihazı,
  • Gölet Dalgıç’larının (Jumper) içinde bulunan özel DHD cihazı.
  • Stargate Univers’de yer alan yeni nesil Yıldız Geçidi sistemlerini açabilen küçük DHD cihazı (küçük bir kumanda boyutlarında)

 

Tek bir yazıda elbetteki tüm Stargate Evreni’n den bahsedebilmemiz beklenemez. Bir sonraki yazıda bu evrenin diğer ırkları ve teknolojilerinden bahsetmek üzere hoşçakalın derken sizleri Stargate(1994) filminin tanıtım videosu ile başbaşa bırakıyorum.

İyi seyirler…

 

 

Kaynakça: stargate.wikia.com syfy.com  gateworld.net  imdb.com   mgm.com

 

 

Ceyhun Ateş

Cep telefonunun olmadığı, internetin henüz icat edilmediği, siyah beyaz televizyonların tek kanallı yayın yaptığı bir zamanda doğdu. Teknolojik devrimin ortasında ilk gençlik yıllarını Mac Gyver izleyerek ve Cylonluların aslında varolabileceğini düşünerek geçirdi. Profesyonel bilim kurgu dizi ve film izleyicisi olarak kişisel yolculuğuna devam etmektedir.

One thought on “Stargate- Bir Bilim Kurgu Efsanesi

  • Mehmet Alkın

    idda ediyorum bu diziyi benim kadar çok izleyen yoktur bildiğin manyaklık benimki SG1 ile ATLANTİS diğerini bir kere izledim ama sg1 ile atlantisi abartısız 10 kere vardır

    Yanıtla

Bir Cevap Yazın