Yarının Sınırında : Öldüm öldüm dirildim

Bilim Kurgu filmlerinden fazlası ile aşina olduğumuz Tom Cruise bu defa da yönetmenliğini Doug Liman’ın yaptığı “Yarının Sınırında/Edge of Tomorrow” filmi ile karşımıza geliyor. Yanında ise bir içim su Emily Blunt’un olması filmi biraz daha çekici kılıyor.

Filmin konusuna gelince; bilim kurgu türünde sıklıkla işlenen zaman yolculuğu konusu bir kez daha karşımızda. Mimic adındaki dünya dışı canlılar dünyayı istila etmişlerdir. Dünyada ki hiç bir silahlı kuvvet  bu dünya dışı yaratıkların hızına, gücüne ve özellikle telepati ile iletişim gücüne karşı duramamaktadır. Kahramanımız Bill Cage üst rütbeli bir subay olduğu halde savaş ve çatışma ile uzaktan yakından bir alakası olmayan bir halkla ilişkiler uzmanıdır ( aslında bana dokunmayan yılan bin yaşasıncı). Bir üst amiri ile düştüğü ihtilaf neticesinde kendisini elinde silah er rütbesi ile en ön saflarda çatışırken bulur ve hali ile hemen ölür 🙂 . Film bitti son :)…..

Tabiki hayır!

Asıl filmin başladığı nokta da burası. Filmin devamı 1993 yılında Bill Murray’in başrolünde oynadığı “Bugün aslında dündü” filminde ki gibi aynı günün öldükten sonra tekrar dirilerek işleri düzeltmeye çalışması ile geçiyor. Tabi bu filmin ucuz bir taklit olduğu anlamına gelmiyor. Senaryo iyi harmanlanmış, oyuncular ise Tom Cruise ve Emily Blunt iyi bir ikili oluşturmuşlar.

Hiroshi Sakurazaka’nın “All You Need is Kill/Tüm İhtiyacın Öldürmek” adlı kısa romanından beyazperdeye aktarılan film için başrolde ilk önce Brad Pitt düşünülsede sonrasında Tom Cruise da karar kılınmış. Sanırım bunda Tom Cruise’un daha önce oynadığı bilim kurgu filmlerinin gişe başarıları da etkili olmuş olabilir.